5 Aralık 2011 Pazartesi

Henri Bienvenu “Yakında herkes benden bahsedecek!..”


Profesyonel Futbol Takımımızın oyuncularından Henri Bienvenu bu ayki Fenerbahçe Gazetesi'nin konuğu oldu.
Bienvenu'nun Fenerbahçe Gazetesi'nde yer alan röportajı aşağıdaki gibidir:

-Fenerbahçe'ye gelişin nasıl gerçekleşti… Nasıl bir transfer hikâyen var?
"Transfer gelişmesi çok hızlı oldu. Daha önceden takip edildiğimi biliyordum. Ancak karar vermek ve buraya gelmek son derece hızlı gerçekleşti. Ama her şey çok mükemmel oldu benim açımdan. Hem transfer görüşmeleri, hem buraya gelişim ve burada ki sıcak karşılanışımı çok iyi buldum. Bu olaylardan çok mutlu oldum ve umarım önümüzdeki dönemde de bu güzel başlangıç devam eder."

-Buraya gelen her oyuncu Türkiye Ligi'nin zorluğundan bahsediyor. Sence de Türkiye ligi zor mu?
"Gerçekten zor bir lig ve her futbolcu açısından bir takım zorlukları var. Ancak benim hedefim böyle zorlukların üstesinden gelmek olduğu için benim için çok şanslı bir lig ve burada olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu zorluklarla baş edip kendimi daha da geliştirmek istiyorum."

-Seni Kamerun milli takımındaki 'Samuel Eto'o'nun veliahtı' olarak görüyorlar. Onun yerini doldurabilir misin? Bunun konuda neler söylemek istersin?
"Eto'o büyük bir futbolcu, onun yerini doldurmak gibi bir düşüncem yok. Ancak benim tek düşüncem elimden geleni fazlasıyla yapmak, maksimum seviyelerde yapmak. Benim şuan tek düşüncem Kamerun Milli takımından önce Fenerbahçe'de başarılı olmak istiyorum, burada kendimi geliştirmek istiyorum. Zaten ben burada başarılı olursam ve kendimi daha çok geliştirirsem ister istemez Kamerun milli takımında da o beklentilere cevap vermiş olacağım. Dolayısıyla benim öncelikli olarak hedefim Fenerbahçe'de başarılı olmak."

-Fenerbahçe bu sezon diğer sezonlara göre daha az gol attı. Senin 4 golün var. Kendinde ne gibi eksiklikler görüyorsun?
"Öncelikle atmış olduğum gol sayısı benim için de çok yeterli değil. Daha çok gol atacağımı düşünüyorum. Bunun içinde sürekli çalışıyoruz ve bunun içinde çok tecrübeli antrenörlerimiz var. Futbolculuk yaşantılarında önemli gollere imza atmış hocalarımız var. Onlar bizlere sürekli, antrenmanlarda olsun, antrenman harici bölümlerde olsun, özel çalışmalarla olsun bizleri bu anlamda golcülük özelliğimizi geliştirmemiz için son derece iyi bir şekilde çalıştırıyorlar. Ben de bu çalışmalara cevap verebilmek için sahada var gücümle oynayarak bir emek ortaya koyuyorum. Benimde en büyük arzum gol sayımı artırmak. Gollerimi artırarak da Fenerbahçe'ye yararlı olmak ve Fenerbahçe'nin kazanmasını sağlamak. Özellikle çok kritik maçlarda önemli gollere imza atarak Fenerbahçe'nin başarılarına başarı katmak istiyorum."

-Taraftarın beklentisi yüksek, önümüzde Galatasaray derbisi de var. Bunun için neler söylemek istersin?
"Benim en büyük amacım Fenerbahçe'de iz bırakarak gitmek. En büyük hedefim bu. İz bırakmak için de en önemli fırsatlarından bir tanesi oynayacağımız Galatasaray maçı. Taraftarımız ve camiamız için son derece önemli ve anlamlı bir maç.
Bu anlamın ve öneminde farkındayım. Bu maçın önemi hakkında herkes gerekli bilgileri bana verdi. Benimde en büyük arzum o maçta oynamak ve çok iyi bir performans ortaya koyup gol ve ya goller atıp Fenerbahçe'de iz bırakan bir futbolcu olmak istiyorum. Fenerbahçe'nin tarihinde yer almak istiyorum. Bunun içinde en büyük amacım bu maça yüzde yüz konsantre olup bu maçta elimden geleni fazlasıyla ortaya koymak."

-Fenerbahçe taraftarını nasıl buluyorsun? Manisaspor maçında yani bayan ve çocukların izlediği müsabakada 61. dakikada oyuna girdin ve oradaki atmosferi gördüğünde neler düşündün? Sence bu organizasyonla Fenerbahçe taraftarı Fair-Play'i hak etti mi?
"Benim için muhteşem bir görüntüydü. Çünkü o maçtan önce bizlere seyircisiz oynanacağı söylenmişti. Maça 2 gün kala stada kadın ve çocuk taraftarların alınacağı haberi ortaya çıkmıştı. Ancak bizler karşılaştığımız manzara karşısında çok duygulandık hiç beklemediğimiz bir şeydi. Tıklım tıklım dolu bir stat vardı. Stadı hınca hınç dolduran kadın ve çocuk taraftarlarımız bizlere son derece iyi bir şekilde destek verdiler. Bence bu Fair-Play ödülünün ötesinde bir olaydı. Tabii ki Fair-Play ödülünü fazlasıyla hak ettiler. Bu onun ötesinde bütün dünyada yankı uyandıran ve bütün herkesin yakından takip ettiği bir olay oldu. Gerçekten çok etkilendim ve o anda sahada olduğum için gurur duydum."

-Anne ve baban seni hiç yalnız bırakmıyorlar. Hatta baban idmanlara bile geliyor… Ailen ile birlikte İstanbul'da yaşıyorsun sanırım?
"Geçmiş dönemlerde onlara hasret kalmıştım. Çünkü çok sık birlikte olamıyorduk. Ancak Türkiye'ye gelmemle birlikte onların da gelmesi ve benim yanımda olmaya karar vermeleri bana çok büyük bir moral veriyor. Sürekli birlikteyiz. Bana sürekli destek oluyorlar ve moral veriyorlar. Umarım bu da benim performansıma yansır."

-Taraftara bir mesajın var mı?
"Hep yanımızda olsunlar. Bu takım geçen sene şampiyon oldu. O şampiyonluğu tekrar yaşamak adına yapacakları yoğun tezahüratlarla hep arkamızda olsunlar destek versinler. Bizler onlar için buradayız ve onları mutlu etmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. Taraftarlarımızın desteklerine ileriki dönemlerde gollerimizle cevap vereceğiz"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder